İstanbul ve Tekirdağ'dan önce bu ilde bekleniyor…

Uluslararası alanda yaptığı çalışmalar ve makaleleriyle tanınan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Övgün Ahmet Ercan, yaptığı açıklamada, İstanbul ve Tekirdağ açıklarında beklenen depremden önce, Sakarya’da etkin bir salınım beklendiğini duyurmuştu. Ercan, bu deprem için tarih verdi…

İstanbul ve Tekirdağ'dan önce bu ilde bekleniyor…

Uluslararası alanda yaptığı çalışmalar ve makaleleriyle tanınan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Övgün Ahmet Ercan, yaptığı açıklamada, İstanbul ve Tekirdağ açıklarında beklenen depremden önce, Sakarya’da etkin bir salınım beklendiğini duyurmuştu. Ercan, bu deprem için tarih verdi…

İstanbul ve Tekirdağ'dan önce bu ilde bekleniyor…
18 Haziran 2021 - 02:14

Haber Merkezi -  Deprem haberleri özellikle deprem yaşayan kişilerin psikolojilerini etkilese de, önlem almaya da teşvik ediyor. Deprem gerçeğini ne kadar görmezden gelirsek gelelim, Türkiye’de ortalama olarak, 2 yılda bir hasar yapıcı- yıkıcı, 3 yılda bir ağır hasar yapıcı-çok yıkıcı, 6 ila 8 senede bir de afet boyutlu salınımlar yaşanıyor. Her senede, 4,0-5,0-5,5 büyüklükleri arasında çok sayıda sarsıntı yaşanmaktadır. Ülkemiz, deprem sıklığı açısında ilk 10 ülke arasında bulunuyor. Bazen gündemin çok dışında kalsa da ya da genellikle Marmara tartışılsa da, yer titrettiği zaman, ancak o zaman deprem ve depreme karşı önlemler tartışılmaya başlanıyor ve sonrasında gündem yine değişiyor.

Türkiye’nin yetiştirdiği önemli jeofizik profesörlerinden Ö. Ahmet Ercan, uluslararası alanda deprem çalışmalarıyla tanınan bilimcidir.

“ ‘HER AN DEPREM OLABİLİR’ DEMEK BİLİMSEL DEĞİLDİR”

Büyüklükler ve beklenen tarih aralığı farklı olsa da tüm uzmanlar Marmara Denizi’nde büyük bir deprem beklendiği konusunda hemfikir. Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’yi yasa boğan ve on binlerce can alan Gölcük – Kocaeli merkezli 7,4 (Düzeltilmiş büyüklüğü ile 7,6) 17 Ağustos 1999 Doğu Marmara Depremi’nin ardından, 22 senedir “Her an deprem olabilir” diyerek farkında olunmadan toplumun psikolojisinin bozulmaya çalışıldığını ifade etmişti.

“Hiçbir çalışması olmayan her an deprem bekler” diyen Prof. Dr. Ercan; gün, ay ve yıl olarak net tarih verilemese de, çeşitli hesaplama ve istatistiksel bilgiler ile deprem riskinin hangi yıllar arasında yaşanma ihtimalinin çeşitli olasılıklarla verilebileceğini belirtiyor.     

Marmara Denizi’nde, İstanbul ve Tekirdağ açıklarında beklenen 2 ana depremin, 2045 yılında önce olma ihtimalinin yüksek olmadığını vurgulayan Ercan, 2030 yılına kadar, Sakarya Çukuru -  Bolu arasında hatırı sayılır bir salınım beklendiğini kısa süre önce açıklamıştı.

10 sene içerisinde beklenen bu deprem, 2021 yılında da olabilir, 2030 yılında da olabilir demektir.

Aralık 2018’de, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’ne gelerek, öğrenciler, öğretim üyeleri, halk ve basın mensuplarının yer aldığı 2 buçuk saatlik konferans sunan Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’nin 33 yerinde deprem beklendiğini sıralamıştı ve bu salınımlardan bazıları da yaşandı. Geçen sene, İzmir-Sisam Adası arasında olan 6,6 (bazı kaynaklarda 6,9-7,o) büyüklüğündeki salınımda bu açıklanana yerlerden birinde yaşanmıştır.

MARMARA DENİZİ ve SAKARYA’da BEKLENEN SALINIMLAR...

Prof. Dr. Ercan’ın, İstanbul-Tekirdağ açıkları (Marmara Denizi) ve Adapazarı’nda beklediği depremlerle ilgili güncel açıklamalarını derledik.

İşte o bilgiler;  

 "2030 yılından önce birçok deprem uzmanı, İstanbul veya Tekirdağ'da deprem beklerken, şu anda Sakarya çukuru dediğimiz çukurda ki bu çukurun batı tarafı Kocaeli doğu tarafı Bolu Tüneli'nin bulunduğu sahadır. Hesaplamalarım doğru ise bu hatta, 2030 yılına kadar hasar yapıcı-yıkıcı bir deprem bekliyorum…  

Marmara'da gerçekleşen salınımlar, genellikle 150 kilometreyi etkiler Sakarya, Düzce, Hendek, Akyazı, Gölcük ve İzmit ile Bolu'yu da etkiler. İstanbul'da sarsılır ama güçlü etkilenmez. Türkiye'de hiçbir yerde deprem olmasa iki yerde olur. Bir tanesi, Kuzey Anadolu Kırığı ile Doğu Anadolu Kırığının kesişim noktası Bingöl, diğeri de Sakarya çukurudur…

17 Ağustos 1999 Gölcük-Kocaeli depreminden sonra İstanbul yakınlarında 2030 yılına kadar deprem ihtimalinin yüksek olduğu açıklanmıştı. Ben ise, 2015 yılında 2045’ten önce beklenen depremin olmasının benim açımdan şaşırtıcı olacağını kamuoyuna duyurmuş ve gerekçelerini de açıklamıştım. Marmara’da olan depremlerle ilgili senelerce araştırmalar yaptım. Makalelerimde ve kitaplarımda da detaylı şekilde bahsettim. Ben, Marmara Denizi’nde bu kırılmayı yakın bir zamanda beklemiyorum. Deprem açıklamaları hava durumu verir gibi vırt zırt olmamalı!

Salınım tahminlerinde, değişim haftalık, yıllık ya da 5 yıllık değil, 50-100 yıllıktır. ‘Her an deprem olabilir’ diyerek Marmara'da oturanların ruhsal durumu 22 yıldır bozuldu. Beklenen deprem bir türlü olmuyor? Neden? Oysa, beklenen Kuzey Marmara depremi için büyüklüğü, İstanbul kolu için 6,3 ile 6,7 arası, Tekirdağ kolu için 7,0-7,2 arasıdır. Bu salınımlar, 2045'ten önce olursa şaşırtıcı olur."

Prof. Dr. Ercan’ın depremlerle ilgili yüzlerce makalesi ve birçok kitabı bulunmaktadır. Ercan, ülkenin çeşitli yerlerinde de çok sayıda konferans vermiştir.

2030 yılından önce Sakarya Çukurunda beklenen depremin 6,5 büyüklüğü civarında olması bekleniyor. Marmara genelinde ise, 7,3 büyüklüğünün üzerinde deprem ihtimalinin düşük olduğu belirtilse de bazı uzmanlar ise 7,4, 7,6 büyüklüğüne kadar Marmara Denizi’nde deprem potansiyelinin gelecek yıllar için söz konusu olduğuna dikkati çekmişlerdi.

Olası Sakarya depreminden, Kocaeli, Düzce, İstanbul özellikle Anadolu yakası, Bolu, Yalova, Zonguldak ve Karabük’ün zemin ve yapı kalitesine göre etkilenmesi beklense de, hasarın yine zemin ve yapı durumuna göre, Adapazarı ve çevresinde yoğunlaşması, çevre il ve ilçelerde de titreşimin etkin şekilde hissedilmesi beklenmektedir. Elbette bu tahminler depremin 6,5 büyüklüğü civarında olması durumunda hesaplanan senaryolardır. Geçtiğimiz yüzyılda Sakarya’da benzer büyüklüklerdeki salınımların çevresini nasıl etkilediği net olarak bilinmektedir.

Konuyla ilgili derleme haberlerimiz farklı uzmanların görüşleri ile gündeme getirilmeye devam edilecektir. Ayrıca, konuyla ilgili yapılan ve yapılması planlanan önlem çalışmaları ve risk azaltma projeleriyle ilgili de güncel bilgileri hem yerel hem de genel olarak önümüzdeki haftalarda, hem gazetemiz Yenihaber hem de haber portalımızda aktarmayı sürdüreceğiz…

Haber-derleme:Timuçin ÖZAT

 

Bu haber 3563 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum