Uzunmehmet, kömürü buluşunun 190. yılında anıldı

 Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde, "8 Kasım Uzunmehmet'i Anma ve Kömür Günü" dolayısıyla tören düzenlendi.

Uzunmehmet, kömürü buluşunun 190. yılında anıldı

 Zonguldak’ın Ereğli İlçesinde, "8 Kasım Uzunmehmet'i Anma ve Kömür Günü" dolayısıyla tören düzenlendi.

Uzunmehmet, kömürü buluşunun 190. yılında anıldı
08 Kasım 2019 - 18:41

Kestaneci Mahallesi’ndeki Uzunmehmet Anıtı alanında düzenlenen törene Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hüseyin Sami Uyar, Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, TTK Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Kiraz, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ali Hekim, GMİS Genel Sekreteri Hüseyin Kolçak, Genel Mali Sekreter Volkan Yıldız, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Tayfun Demir, Amelebirliği Başkan Vekili Murat Köseoğlu, GMİS’e bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, madenciler ve öğrenciler katıldı.
Anıta çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu. Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ali Hekim yaptıkları konuşmada taş kömürünün önemine vurgu yaptı.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu törende yaptığı konuşmada şunları söyledi;
Zonguldak Maden Havzası’nın ilk şehidi Uzun Mehmet’i, kömürü buluşunun 190’ıncı yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz. Başta Uzun Mehmet olmak üzere 170 yıllık üretim tarihimizdeki tüm maden şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. 1829 yılında Uzun Mehmet’in kömürü bulmasından sonra bölgemiz dikkatleri üzerine çekiyor.1848 yılında devletin sahiplenmesiyle resmi üretim tarihimiz başlıyor. Dünyanın ve ülkemizin dört bir yanından bölgemize insanlar geliyor. Kurtuluş Savaşı ile birlikte Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, 1920’den itibaren madencilere ve maden havzasına sahip çıkıyor.1924 yılında Zonguldak, Cumhuriyetin ilk ili olacak kadar büyüyor ve taşkömürü, bölgemizin ve insanımızın geleceğine yön veriyor. Demir-çelik fabrikalarımız, enerji santrallerimiz kuruluyor, sanayi kentine dönüşüyoruz. Zonguldak gelişiyor, Türkiye kalkınıyor, bölgenin ve dünyanın saygın devletlerinden birisi oluyor. Bölgemiz 3 il olacak kadar büyüyor ve bu süreçte yaklaşık 5 bin maden şehidimiz oluyor. Emeğin Başkenti sıfatını kazanıyoruz. 1980 ve 1990 sonrası değişen ekonomik politikalarla Zonguldak Maden Havzası’nda üretim geriliyor, çalışan sayısı azalıyor. En büyük üretici olan Türkiye Taşkömürü Kurumu adeta gözden çıkartılıyor. Demir-çelik fabrikalarımız kapatılmak, satılmak isteniyor. Bu yanlış politikalara karşı maden işçileri ve bölge halkı olarak sesimizi yükseltiyor, işimize, aşımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz.”
Bin 500 yeni işçiyle havzamıza yeni bir heyecan geldi
TTK’ya iş başı yapan bin kişinin havzaya yeni bir heyecan geldiğini ifade eden Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, “Bugün her şeye rağmen ayaktayız ve üretim devam ediyor. 2019 yılında işe alınan 1500 madenci kardeşimizle havzamıza yeni bir heyecan geldi. Ancak çalışan sayısında artış olmadı. Çünkü hemen hemen aynı sayıdaki arkadaşımız emekli oldu. Bugün TTK’da yaklaşık 8 bin maden işçisi arkadaşımız çalışıyor. Üretimi 2 milyon tonlara ulaştırmanın hesabı yapılıyor” dedi.
Üretimi en kısa sürede artırabilecek kurum TTK’dır
Üretimi en kısa zamanda artırabilecek kurum TTK olduğunu ifade eden Mutlu, “TTK’nın kuruluş kapasitesi yılda 5 milyon ton satılabilir taşkömürü üretmektir. En kısa zamanda bu hedefe ulaşmanın planlamasını yapmak zorundayız. Çünkü Türkiye’nin taşkömürü ithalatı için yılda 4-5 milyar dolar harcayacak lüksü yok. Ekonomik krizi en kısa zamanda aşmanın yolu, üretmekten ve kendi doğal kaynaklarımızı değerlendirmekten geçiyor. Türkiye’nin taşkömürüne ihtiyacı var, yeraltında kömürümüz, yerüstünde çalışmaya hazır insanlarımız var. Üretimi en kısa zamanda artırabilecek kurum TTK’dır. Bu gerçeği bilen bölge insanları olarak bu düşüncelerimizi her ortamda anlatalım, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkalım” şeklinde konuştu
İkinci program Tatoğlu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Ter, Toz, Kara ve Gurur konulu Yener Çetin'in kişisel sergisinin açılışının ardından, Uzun Mehmet belgeseli gösterimi yapıldı. Geçmişten günümüze kömür konulu söyleşinin ardından resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.

Bu haber 872 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum